Televizyon; Tarihi eskiye dayanan bir iletişim aracıdır. Geçmişte 1923 yıllarında ilk defa bulunan bu alet zamanla evrim geçirmiş kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. İlk zamanlarda küçücük olan bu alet ileride büyük boyutlara, renksiz halinden renkli hale, yapısında bir çok çeşitliliğe karışmıştır.
İlk başlarda üstündeki kutudan değiştirilen televizyon zamanla uzaktan kumanda yöntemi ile insanlarda hakimlik etkisi bırakmıştır. Televizyonun gelişmesinin yayılmasıyla birlikte kanal kavramı da yaygınlaşmış. Bu gelişim ve ihtişam çoğu insanlara fikir vermiş. Bu süreçte bir çok kişi bu yol üzerimden para kazanmış, kazandırmıştır.
Televizyon insanlarla dünya arasında ki bağlantı aracı olarak yıllardır kullanılmaktadır. Ülkemizde de genel itibariyle her beş evin üçünde bulunmaktadır. Çıktığı zamandan bu yana oldukça etken olan bu alet son yıllarda internet ve telefonların yaygınlaşmasıyla popülerliğini kaybetmiş olsa da. Yapılan içerik ve sunumlarla herkesi etkisin de bırakmaya devam etmiştir.
Her ne kadar yararlı bir iletişim aracı gibi gösterilmeye çalışılsa da bilinçsiz ve yanlış kullanımda televizyon oldukça tehlikeli bir alet. Yapılan araştırmalara rağmen bu durum göz ardı edilse de. Kişilerin ilerideki yaşamını mühim şekilde etkiliyor.
Araştırmalara göre de zamanın çoğunu televizyon başında geçirmek strese, ruhsal dengesizliklere ve televizyon ışınlarının yaydığı leptin ve ghrelin ışınları hormonlar da dengesizliğe yol açtığı gözlenmektedir. Televizyon gerek yetişkinler gerek çocuklar üzerinde olsun olumsuz etkilere maruz bırakır ve olumsuz davranışlara teşvik eder. Televizyonda ki şovlar ve reklamlar genellikle şiddet, alkol, uyuşturucu kullanımını ve cinsiyet ayrımını olumlu bir şekilde gösterir.
İlk başlarda üstündeki kutudan değiştirilen televizyon zamanla uzaktan kumanda yöntemi ile insanlarda hakimlik etkisi bırakmıştır. Televizyonun gelişmesinin yayılmasıyla birlikte kanal kavramı da yaygınlaşmış. Bu gelişim ve ihtişam çoğu insanlara fikir vermiş. Bu süreçte bir çok kişi bu yol üzerimden para kazanmış, kazandırmıştır.
Televizyon insanlarla dünya arasında ki bağlantı aracı olarak yıllardır kullanılmaktadır. Ülkemizde de genel itibariyle her beş evin üçünde bulunmaktadır. Çıktığı zamandan bu yana oldukça etken olan bu alet son yıllarda internet ve telefonların yaygınlaşmasıyla popülerliğini kaybetmiş olsa da. Yapılan içerik ve sunumlarla herkesi etkisin de bırakmaya devam etmiştir.
Her Kitleye Hitap Ediyor
Her kitleye özel ayrı programlarla insanları elinde tutmayı başarmaktadır. Günümüzde televizyon tarihe karışıyor gibi algılar yapılsa da. Uzun süre insanların bu içeriği bırakacağı kesin değil. Televizyon konusunda değinmemiz gereken en önemli husus ise televizyonun yanlış kullanılmasıyla birlikte yitip giden zaman, unutulmaya pas tutmuş gelenek ve hobilerdir.Her ne kadar yararlı bir iletişim aracı gibi gösterilmeye çalışılsa da bilinçsiz ve yanlış kullanımda televizyon oldukça tehlikeli bir alet. Yapılan araştırmalara rağmen bu durum göz ardı edilse de. Kişilerin ilerideki yaşamını mühim şekilde etkiliyor.
Televizyonun İnsan Üzerindeki Etkileri
Televizyon her kesimi ayrı etkiler. Anne ve babaların, gençler veya çocukların üzerinde ki etkileri farklıdır. Televizyonun bilinen en büyük zararı boşa geçen zaman kaybıdır. Bunun yanı sıra kişiler izledikleri programın gün geçtikçe etkisinde kalır. Hatta öyle zaman gelir ki programın içinden biriymiş gibi hissetmeye, düşünmeye ve hareket etmeye başlar.Araştırmalara göre de zamanın çoğunu televizyon başında geçirmek strese, ruhsal dengesizliklere ve televizyon ışınlarının yaydığı leptin ve ghrelin ışınları hormonlar da dengesizliğe yol açtığı gözlenmektedir. Televizyon gerek yetişkinler gerek çocuklar üzerinde olsun olumsuz etkilere maruz bırakır ve olumsuz davranışlara teşvik eder. Televizyonda ki şovlar ve reklamlar genellikle şiddet, alkol, uyuşturucu kullanımını ve cinsiyet ayrımını olumlu bir şekilde gösterir.